ai : kubrick'den spielberg'e : yaman kayıhan / uğur halıcı:23102001  
 

 

Spielberg'in Kubrick'e saygı filmi Yapay Zeka (AI : Artificial Intelligence) ülkemizde de gösterime giriyor. Ama filmden önce Spielberg'in saygısını sürdürerek sinema tarihinin belki de en gizemli kişilerinden olan Kubrick'e, yaşamına ve filmlerine sonra da Spielberg'e bir göz atmak uygun olabilir.

 

 
  STANLEY KUBRICK  
 

"Yorumların çekişmelerini düşünmem,
her zaman en iyisi filmin kendisinin konuşmasıdır".
Stanley Kubrick

Stanley Kubrick New York'un Bronx'unda 26 Temmuz 1928'de doğdu. 13 yaşlarında caz bateristliği, satranç ve fotoğrafçılığa ilgi duyuyordu. Fotoğraflarını henüz "William Taft High School" öğrencisiyken Look Magazine'e satmaya başlamıştı bile. 1946'da mezun oluysa da notlarının düşüklüğü nedeniyle üniversiteye giremedi, ama 17 yaşında Look'da fotoğrafçı olarak işe başladı ve uzun yıllar bu görevde çalışarak bütün Amerika'yı dolaşma fırsatını buldu. Misafir öğrenci olarak Columbia University'de derslere ve aynı zamanda da Museum of Modern Art'daki film gösterilerine devam etti. Ancak, zamanının bir bölümünü de Washington'daki Marshal ve Manhattan klüplerinde, Greenwich Village'daki Square Park'da para karşılığı satranç oynayarak geçiriyordu.

1951'de, 23 yaşındayken bütün biriktirdikleri ile boksör Walter Cartier üzerine bir belgesel olan ilk filmini çekti ve New York, Paramount Theatre'da gösteriler film Kubrick'e az da olsa bir kar bıraktı. Bu ilk film ile genç Stanley Kubrick işini bırakarak bütün zamanını filmlere vermeye başladı. İlk belgeseli birkaç benzer film daha izledi.

1953'de akrabalarından 13,000$ borç alarak ilk uzun metrajlı filmi olacak Fear and Desire'ı çekti. 1955'de ise, bu sefer borç isteneceklerin listesine arkadaşları da eklenmişti, 40,000$ bularak ikinci filmini çekti: Killer's Kiss. Artık Hollywood sanatçılarına hazırdı ve prodüktör James B. Harris ile çalışmaya başladı. The Killing'in bütçesi 320,000$ olmuştu. Ama Stefan Zweig'in The Burning Secret adlı öyküsü hiç çekilemedi. Bu dönemi Kirk Douglas'ın baş rolünde oynamayı kabul ettiği Humprey Cobb'un romanından uyarlanan Paths of Glory izledi. Film belki de savaş filmlerinin en iyilerinden birisi kabul edildi. Marlon Brando'nun kendisinin yönetmeyi istediği One Eyed Jack'in çekimleri öncesinde 6 ay çalıştı.

1959'da Kirk Douglas Spartacus'un prodüktörlüğü üzerinde çalışıyordu. Yönetmen Anthony Mann'ın kovulması ve Douglas'ın da önerisi ile işi Kubrick aldı. Bu onun ilk büyük filmi olacaktı.

Vladimir Nabokov'un Lolita'sının hakları 1958'de 150,000$'a alındı, ama mali ve yasal pek çok sorun nedeniyle film İngiltere'de çekilecekti. Ve 1960'da Kubrick sürekli olarak İngiltere'ye yerleşerek bütün diğer filmlerini de orada çekti.

Red Alert adlı romanın filme aktarılması Peter Sellers'in muhteşem bir oyunculuk segilediği Dr Stragelove ismiyle gerçekleşti. Ve sinema izleyicilerinin çok yakından bildikleri karşılaşma gerçekleşti: Kubrick, Arthur C. Clarke'dan ilerde 2001 : A Space Odyssey olarak tanınacak filmi için bir senaryo istedi ..

Kubrick'in sonraki filmi Napoleon hakkında olacaktı, ama muthiş maliyeti projenin gerçekleştirilmesini engelledi. Bunu Kubrick'in sinemaya uyarladığı A Clockwork Orange izledi.

Stanley Kubrick'in Hollywood'un uzağında kalması ve yaşaması, yaşamı hakkında çok az şey bilinmesi onu oldukça ilginç bir gizeme çoktan sokmuştu bile. O ise Londra'nın yakınında, bütün çalışmalarını yaptığı büyük bir evde, Alman asıllı bir ressam ve eski bir artist olan (Paths of Glory'de rol alan tek kadındı) üçüncü eşi Christiane Harlan ve 3 kızı ile yaşıyordu.

Bilim kurgu filmlerinden sonra Kubrick, William Makepeace'in 19. yüzyıl romanı Barry Lyndon'ı filme çekti. Muhteşem kostümleri ile 7 Oskar adaylı 11 milyon dolarlık film istenen hasılatı getirmemişti.

Barry Lyndon'dan 5 yıl sonra, 1980'de Stephen King'in romanı The Shinning'e sıra gelmişti. Baş rolünde Jack Nickolson'un oynadığı filmin hasılatı bu sefer iyiydi, ama filme eleştirmenler pek de iyi gözle bakmamışlardı. 7 Yıl sonra Full Metal Jacket gelecekti ve bu film de benzer konulu Platoon'un muhteşem gişe başarısına karşın iyi hasılat yaptı.

1990'da Kubrick, Martin Scorsese, Woody Allen, Francis Coppola, Steven Spielberg, Robert Redford, Sydney Pollack ve George Lucas ile filmlerin korunması ve restorasyonunu amaçlayan bir vakıf için bir araya geldi.

90'ların başlarında yeni bir bilim kurgu üzerinde çalışmaya başlamıştı; AI : Artificial Intelligence. Ancak zamanın özel efekt teknolojisinin uygun olmadığına karar vererek projeyi bekletmeyi uygun buldu.

1993'de Kubrick'in yeni filminin Louis Begley'in ilk romanı Wartime Lies olacağı ve Julia Roberts, Uma Thurman veya Jodie Foster'ın da projede yer alabileceği duyuruldu. Ama Kasım'da L.A. Times Kubrick'in AI'ı çekeceğini yazdı. Kubrick Jurassic Park'daki effektlerin başarısından etkilenmişti ve projeyi Warner Bros'a götürdü. Fakat filmin yüksek maliyeti yapımcıları korkutuyordu. 1995'de Warner Bros Kubrick'in hala AI üzerinde çalışmakta olduğunu duyurduysa da, önce Tom Cruise ve Nicole Kidman'ın yer alacağı Eyes Wide Shut çekilecekti. Filme 1996'nın sonlarında başlandıysa da çekimler 1998'in ilk aylarına kadar devam etti.

Kubrick 1997'de 54. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde Altın Ayı ile ödüllendirildi. Mart 1999'da Eyes Wide Shut'ın ilk gösterimi iki üst düzey Warner Bross yetkilisi ile oyuncular Tom Cruise ve Nicole Kidman için yapıyacaktı ..

Ama 7 Mart 1999'da film tarihinin en büyüklerinden olan büyük usta Stanley Kubrick uykusunda kalp krizi nedeniyle yaşama veda etti. 70 Yaşındaydı.

13 Filmi:

  • Eyes Wide Shut - 1999
  • Full Metal Jacket -1987
  • The Shining - 1980
  • Barry Lyndon -1975
  • A Clockwork Orange -1971
  • 2001: A Space Odyssey -1968
  • Dr. Strangelove Or: How I Learned To Stop Worrying And Love The Bomb - 1964
  • Lolita -1962
  • Spartacus -1960
  • Paths Of Glory -1957
  • The Killing -1956
  • Killer's Kiss -1955
  • Fear And Desire -1953

Kısa metrajlı belgesel filmleri:

  • The Seafarers -1953
  • The Flying Padre -1951
  • Day of the Fight - 1951

 

 
   
  STEVEN SPIELBERG  
 

 

Bir filmi yönetmeye başlamadan önce 4 filmi izlerim:
Seven Samurai, Lawrence of Arabia, It's A Wonderful Life ve The Searchers".
Steven Spielberg

18 Aralık 1946'da Cincinnati'de doğdu ve Haddonfield New Jersey ile Scottsdale Arizona'nın dış mahallelerinde büyüdü. Film endüstrisine büyük bir ilgi duyuyordu. Daha 10'lu yaşlarına girmeden oyuncak treni ile yarattığı sahneler sırasında kardeşi patlamış mısır satıyordu. 12 yaşında ilk yapımı senaryosu ve oyuncuları ile hazırdı. 13 yaşında 40 dakikalık bir savaş filmi olan Escape to Nowhere ile ilk ödülünü kazanmıştı bile. 1963'de henüz 16 yaşındayken çektiği ve daha sonra Close Encounters'a esin kaynağı olacak 140 dakikalık Firelight yerel bir sinemada gösterildi ve genç Spielberg'e 100$ kar bıraktı.

Geleneksel film okullarına gittiği kabul edilmese de, Spielberg Long Beach'deki California State University'de İngilizce üzerine eğitim yaptı, ama onun film kariyeri Universal Studios Hollywood'daki bir tur otobüsüne atlamakla başlamıştı demek herhalde yalnış olmayacaktır. Burada kendisine kaçak bir büro da oluşturan Spielberg o yıllarda tipik bir Bar Mitzvah kostümü ve kravatı ile hiç de küçük bir çocuk gibi gözükmüyordu.

24 Dakikalık Amblin filmi ona Hollywood stüdyoları ile (Universal) sözleşme imzalayabilen en genç yönetmen ünvanını kazandırdı. Filmin bütçesi olan 15,000$'ı o da Kubrick gibi bir arkadaşından sağlanmıştı. Amblin 1969'daki Atlanta Film Festival'i de dahil pek çok ödül kazandı ve Spielberg televizyon için 7 yıllık bir sözleşme imzaladı. Sadece 4 yıl sonra bir televizyon yapımı olacak The Duel'i çekecekti.

Jaws'dan iki yıl sonra Close Encounters of the Third Kind ile Spielberg artık başarıyı yakalamış ve yönetmen olarak ilk Oskar adaylığını da kazanmıştı. Ama 1971 müthiş bir başarısızlık oldu. Yılmayan Spielberg o yıllarda, daha sonra birlikte çalışacağı, George Lucas ile tanışmıştı. Birlikte Raiders of the Lost Arc'ı gerçekleştirdiler. Bu Spielberg'in ikinci Oskar adaylığıydı.

Bir yıl sonra, 1982'de E.T The Extra Terrestrial geldi. Spielberg bu filmi kendi şirketi olan ve ismini ilk filminden alan Amblin adlı şirket için çekmişti. Aynı şirket ile daha sonra Twister, Back to the future, Gremlins, Jurassic Park, Schindlers List ve Saving Private Ryan da gerçekleştirilecekti.

Eleştirilerde ciddi bir filme imza atamayacağı sıkça söylenen Spielberg, 1985'de The Color Purple'ı çekti. Gerçi kendisi kazanamamıştı, ama film 11 Oskar ile ödüllendirilmişti. Bu başarının rüzgarı ile Jeffery Katzenberg ve David Geffen ile birleşerek DreamWorks SKG'yi 1994'de kurdu.

Ve pek çok başarılı film birbirini izledi. Bunlardan en yüksek hasılatı E.T.'nin de başarını geçerek sadece 9 günde 100 milyon dolara ulaşan Jurassic Park kazandı. Ancak Spielberg ilk Oskar'ını Schindlers List ile alacaktı.

Indiana Jones and the Temple of Doom'un çekimleri sırasında tanıştığı Cate Capshaw ile 7 yıl sonra evlendi. İkisi evlat edindikleri, ikisi de önceki evliliklerinden olmak üzere toplam 7 çocukları ile birlikte yaşamaya başladılar.

Spielberg aldığı ve aday olduğu pek çok ödülün yanı sıra belki de daha çok gişe başarılarına imza attı.

Önemli filmleri (yönetmen, prodüktör veya başka bir görev alarak):

  • Memoirs of a Geisha - 2003
  • Taken - 2002
  • Catch Me If You Can - 2002
  • Men in Black 2 - 2002
  • Band of Brothers - 2001
  • Jurassic Park III - 2001
  • A.I. Artificial Intelligence - 2001
  • Evolution - 2001
  • Shrek - 2001
  • Shooting War - 2000
  • A Holocaust szemei (Eyes of the Holocaust) - 2000
  • The Haunting - 1999
  • The Last Days - 1998
  • Saving Private Ryan - 1998
  • The Mask of Zorro - 1998
  • Deep Impact - 1998
  • Amistad - 1997)
  • Men in Black - 1997
  • Twister - 1996
  • Survivors of the Holocaust - 1996
  • Balto - 1995
  • Casper - 1995
  • The Flintstones - 1994
  • I'm Mad - 1994
  • Schindler's List - 1993
  • An American Tail: Fievel Goes West - 1991
  • Joe Versus the Volcano - 1990
  • Arachnophobia - 1990
  • Gremlins 2: The New Batch - 1990
  • Back to the Future Part III - 1990
  • Always - 1989
  • Back to the Future Part II - 1989
  • Who Framed Roger Rabbit - 1988
  • Empire of the Sun - 1987
  • Innerspace - 1987
  • The Money Pit - 1986
  • Young Sherlock Holmes - 1985
  • The Color Purple - 1985
  • Back to the Future - 1985
  • The Goonies - 1985
  • Gremlins - 1984
  • Twilight Zone: The Movie - 1983
  • Poltergeist - 1982
  • E.T. the Extra-Terrestrial - 1982

 

 
   
  YAPAY ZEKA (AI : ARTIFICIAL INTELLIGENCE) Kubrick'ten Spielberg'e ..  
 

 

21. Yüzyılda kendi varlığının farkında olan yeni bir tür bilgisayar geliştirilir. Bu biçimi ile yapay zeka robotlarda ve bir android olan genç bir çocukta (David Swington : Haley Joel Osment) kullanılır. Ancak çocuk kendisinin makinelerden başka bir şeyler daha olup olmadığı konusunda duygusal bir yolculuğun içinde bulacaktır.


Oyuncular:

  • Haley Joel Osment: David Swinton
  • Jude Law: Gigolo Joe
  • Frances O'Connor: Monica Swinton
  • Sam Robards: Henry Swinton
  • Jake Thomas: Martin Swinton
  • Brendan Gleeson: Lord Johnson-Johnson
  • William Hurt: Professor Hobby
  • Jack Angel: Teddy
  • Sabrina Grdevich: Mecha 1
  • Bobby Harwell: TV Face

Filmde öncelikle sıkıcı ve bencil baba (Henry : Sam Robards) ile anne (Monica : Frances O'Connor) öne çıkmaktadır. Oğulları Martin hastalýðý nedeniyle derin dondurucuda olan Henry eşine önce onu koşulsuz olarak sevecek güzel bir hediye vermek istemektedir; David adında bir köle-çocuk robot (Haley Joel Osment). Onun dünyasında aşk kazanılan veya hakedilen bir şey hiç bir zaman olmamıştır. O da bu özel yapım süper oyuncağı yozlaşmış zenginliği ile alabilecek durumdadır.

Kural açıktır: Monica bu robot çocuktan sıkıldığında, çocuk yok edilecektir. David Monica'ya Mommy (anne) diye seslenebilmekteyse de, ilginç olan Henry'nin sadece Henry olarak kalacağıdır.

Gerçek çocukları eve döndüğünde David kendisini sanki evin köpeğiymişcesine kötü hisseder. Evde bütün görülen robot çocuğun yapamayacağı biçimde ailenin akşam yemeği yemesidir. Uyuma gereksinimi olmayan David bir köşede yalnız başına otururken Monica Martin'in yatağında ona kitap okumaktadır. Olaylar böylece gelişirken Hans Christian Anderson, öykünün içine bir orman masalı ile giriverir. Monica, adeta ekmek kırıntılarıymışcasına, David'e çok az para vermiştir. David diğer insanların artık kullanmadıkları robotlarına neler yaptıklarını görmüştür. Öykünün burasında ise işe bir başka masal kahramanı karışır: Pinocchio. O da Pinocchio gibi gerçek bir çocuk olmak istemektedir ve böylece - her ne kadar artık haketmiyorsa da - Monica'nın sevgisini kazanabilecektir.

David, A Clockwork orange'daki gibi tek başına dans eden Gigolo Joe (Jude Law) ile arkadaş olur ve öykü bu minval üzerinde devam eder de eder, sanki bir tür E.T. The Extra Terrestrial türeviymişcesine ..

Belki de Spielberg'in bu film ile Kubrick'in sinema sihirbazlığına saygı üzerine başarılı olduğu söylenebilirse de, filmde 2001 : A Space Odessey, Close Enconters of the Third Kind ve E.T. The Extra Terrestrial sanki birbirine karışmış gibidir.