kandinsky (1866 - 1944) ve münter (1872 - 1962) : yaman kayıhan : 23012002 | ||
Wassily Kandinsky 1866'da Moskova'da doğdu. Hukuk eğitimi aldı ve Paris'in sanat galerini ve müzelerini gezdikten sonra sanatçı olmaya karar verdi. İyi Almanca bildiği için ve eski Rus milliyetçilerinin çoğunlukla yaşadığı Münih'e taşındı. Yerel sanat okullarında çalışmalar yaptıktan sonra Phalanx sanatçılar grubunu kurdu. Her yönden yetenekli bir sanatçıydı ve öncelerinde öğrencisi olduğu Phalanx grubunun daha sonra öğretmeni oldu. Gabriele Münter resim yapmaya 20 yaşında, Dusseldorf - Ladies School of Art'da başladı. Başlangıçta sanat öğretmeni olmak istiyordu, fakat sonraları daha hırslı başarılar peşinde koşmaya başladı. 1901'de Amerika'da kalışının ardından ona parasal yönden bağımsızlığını kazandıran bir miras sonrasında Münih'e taşındı. O dönemde devlet okullarına kadınların alınmaması nedeniyle erkek ve kadınlara eşit davranılan ve yeni açılan Phalanx okuluna katıldı. Ona her istediğini verebilen Kandinsky ile Phalanx'da tanıştı ve öğrencisi oldu. Bunu birliktelikleri ve yaşadıkları büyük aşk izleyecekti. 1904'de Kandinsky ve Münter 4 yıl sürecek olan Venedik, Tunus, Hollanda, Fransa ve Rusya gezilerine başladılar. Gezileri boyunca Van Gogh, Gauguin ve Monet gibi empresyonisterin sanat yaklaşımları konusunda incelemelerde bulundular. 1908'de tekrar Münih'e dönerek yerleştiler. Birlikte, diğer ekspresyonistlerden bağımsız bir sanat biçimi olarak form ve perspektifin önemini azaltan yönelimler denediler. Ürünlerinde kalın renk bölgeleri giderek yaygınlaşıyordu. Kandinsky'nin sanatı Rus folkloru, kuleleriyle kasabalar, tepeler, atlar ve biniciler gibi simgesel elemanlara daha çok yer vermesiyle soyuta yöneldi. Sonraları Kandinsky radikal bir adım atarak resmindeki tüm simgesel elemanlardan vazgeçti ve içsel gereklilikleri ile resim yapmaya başladı. Münter Kandinsky'nin soyuta yolculuğunu izlemedi ve mutlak sanat olarak gördüğü çizgide kalmayı tercih etti. Daha sonra kendisine özgü tarzını yaratacaktı. Münter'in resimleri, hayran olduğu Dresden'in buzlu camdan pencereler ardından basit formlar, siyah sınır çizgileriyle belirgin renk alanları ve küçük perspektif ipuçları ile izlenimleri gibiydi. 1911'de Kandinsky, Münter ve diğer arkadaşları ile Münih'deki geleneksel sanatçılar derneğini ile bağlantılarını kopartarak Der Blaue Reiter (Mavi Binici) akımını oluşturdu. İki kısa yıldan sonra bu yeni grup Kandinsky'nin önderliğinde Matisse, Picasso, Delauney ve Klee gibi zamanın önemli yaratıcılarını etrafında toplamıştı bile. Der Blaue Reiter yeni dönem için müzik, tiyatro ve bilimsel alanları da kapsayarak soyut resim, gerçekçilik akımları, primitive sanatlar ve çocuksu çizimler için adeta bir yön gösterici işlevindeydi. Böylece Münih dünyada önemli bir sanat merkezi haline geldi. 1914'de savaş başladığında Kandinsky Rusya'ya geri döndü, ancak Gabriele Münter Münih'de kaldı. 1916'da Kandinsky'nin Rusya'da evlendiğini öğrendiğinde Münter yıkılmıştı. Soyut yönlerini daha da geliştirdiği yönelimleri ile Kandinsky daha sonra da resim yapmaya devam etti. Fakat Münter 1920'lere kadar resim yapamadı. İki önemli sanatçının büyük aşkı belki de savaş nedeniyle - bilinmez - belki de başka nedenlerle sona ermişti. Münter Kandinsky'den 6 yaş küçüktü. Kandinsky 1944'de yaşamını yitirdi, ancak Münter Kandinsy'siz uzun yaşamına 1962'ye kadar devam edecekti. |
||