Walter Richard Sickert (1860-1942) Camden Town grubundan bir İngiliz ressam
.. ya da Whitechapel cinayetlerinin katili Karındeşen Jack'in ta kendisi
.. En azından iki Karındeşen Jack kurbanının resmini yaptığı kesin Sickert'ın.
Walter
Richard Sickert
Bu
iddialara bir de %100 emin olduğunu söyleyerek ünlü çok satan polisiye
romanlar yazarı Patricia Cornwell katıldı son zamanlarda. Daha önce aynı
düşünceler Stephen Knight'ın 1976 tarihli kitabı "Jack the Ripper:
The Final Solution" ve Jean Overton Fuller'ın 1990 tarihli kitabı
"Sickert & The Ripper Crimes"da da vardı ..
Patricia
Cornwell'in araştırmalarının merkezi Sickert'ın sanatının empresyonist
stili oldu. Cornwell'e göre Sickert'ın resimlerinde Whitechapel katili
ile ilgili bilgiler saklıydı.
Resimlerde
Cornwell'in iddia ettiği ipuçları gerçekten saklı mıydı ? Walter Richard
Sickert düşünüldüğü gibi cinayetin resmini yapmış mıydı ?
Walter
Richard Sickert'ın Sanatı
Sickert
31 Mayıs 1860'da, Münih'de İngiliz bir anne ve Danimarkalı bir babadan
(Oswald Sickert) doğdu. Babası Almanya'da bir çizgi roman dergisinde çiziyordu.
Aile 1868'de İngiltere'ye göç etti. Önce Bradford ve sonra da Londra'ya
yerleştiler.
Sickert
18 yaşında okulu terketti. Zaten üniversitenin parasını ödeyemeyecekti
ve o babasının izinden giderek sanatçı olmak istiyordu. Ancak babası bu
isteğinde genç Sickert'a çok da destek olmayınca, o da sahne sanatçılığını
denemeye karar verdi. Henry Irving ve başka bazı tanınmış oyuncular ile
birlikte küçük rollere çıktı. 1879'da yaşamını tümüyle değiştirecek olan
Amerikalı oyuncu James McNeil Whistler ile tanıştı.
Oyunculuktan
ressamlığa dönüşümünün ardından Sickert ilk sergisini Londra Fine Art
Society'de 1881'de 21 yaşındayken açtı. Aynı yılın Ekim ayında Londra'daki
iki okula birden kaydını yaptırmıştı: Slade School ve Heathely's School
of Art. Ancak ertesi yıl Sickert her iki okulu da bırakarak Whistler'ın
öğrencisi ve sahne yardımcısı oldu.
'Alla
prima' boyama biçimini Whistler'dan öğrendi. Resimlerini bu yöntemle doğadan
görünümler biçiminde, çabucak ve ıslak boyayı doğrudan tuvaline sıkarak
yapıyordu. Fakat bu çabuk yöntemden çok da mutlu olmayan Sickert, ayrıntıları
fırçası ile yapmayı da ihmal etmiyordu. Whistler ayrıca Sickert'ın sanatsal
düşüncelerini de derinden etkileyecekti.
Sickert'ın
resimlerinde koyu gölgelerin 'kan' olduğu düşüncesi Karındeşen Jack mantığı
içinde Rorschach testlerinin temelini oluştursa da, bunu kesin olarak
iddia etmek oldukça güç olmalıydı ..
1883
Nisan'ında Paris'e gitti, Manet ve Degas ile tanıştı. Hatta Degas'nın
1917'deki ölümüne kadar onunla arkadaşlığını sürdürdü. Sickert'ın Whistler
ve Degas ile dostluğu onun özellikle ilk dönem resimlerini derinden etkiledi
.. Daha sonra da tüm resimlerinde Fransız ruhunu taşıdı.
1885'de
kendisinden 12 yaş büyük ve liberal bir politikacının kızı olan Ellen
Cosden ile evlendi. 1880'ler boyunca stüdyo olarak da kullanacağı 54 Broadhurst
Gardens, South Hampstead'a taşındılar. Sickert'ın Stephen Knight ve Patricia
Cornwell'in iddia ettikleri gibi Whitechapel'da üç "gizli" stüdyosu
hiçbir zaman olmadı. İddialarda yer alan bu "gizli" üç stüdyo
Sickert'ın 1905'de kullandığı Kuzey Londra'daki Fitzroy Street, 76 Charlotte
Street 8 adresi ile ve 6 Mornington Crescent, Camden Town'daki odası ile
karıştırılmış olabilir ..! Camden Town'daki oda ise Sickert ile Karındeşen
Jack bağlantılarının ilk ortaya çıktığı yer olarak düşünülebilir. Çünkü
bu odanın evsahibesi Sickert'a Karındeşen Jack olduğunu düşündüğü yıllanmış
bir öğrenci ile öyküler anlatırdı.
Sonraki
yıllarda Sickert pek çok sergi açtı. 1896'da eşinden ayrı yaşamaya başladı.
O zaten kronik bir yalnız adamdı .. ve bunu 1899'daki boşanma izledi.
1897'de Whistler ile arkadaşlıkları da sona erecekti. Yaşamında yeterinden
çok değişiklik olmuştu. O da eşyalarını topladı ve 1898 sonbaharında Dieppe'ye,
1899'da da Neuville'e taşındı ve Augustine Villain (ve çocukları) ile
yaşamaya başladı. Bayan Villain bir balık satıcısıydı.
Sickert
1905 Şubat'ına kadar Londra'ya dönmedi. Tekrar Fransa'ya gitti. Paris'te
de sergiler açtı. Tekrar Londra'ya döndüğünde artık kalıcı olarak yerleşecekti.
Sickert,
Londra ve özellikle de Camden Town döneminde Degas'nın da etkisi ile müzikhollerin
resimleri yaptı.
Eylül
1907'de yarı-zamanlı bir sokak kadını olan Phyllis (Emily Elizabeth Dimmock)
29 St Paul's Road, Camden Town adresindeki yatağında ölü bulundu. Basın
bu cinayete "Camden Town Cinayeti" adını vermişti.
Sickert
1911'de daha sonra Londra Grubu adını alacak olan Camden Town Grubu'nu
oluşturdu, öğrencisi ve kendisinden 17 yaş küçük Christine Angus ile evlendi.
Christine Angus Ekim 1920'de öldü. Sickert'in mezarlıkta eşinin küllerini
üzüntülü davetlilere savurmasını Patricia Cornwell onun psikopatlığının
işareti olarak göstermektedir. Ancak bu belki de Sickert'in yoğun üzüntüsünden
başka bir şey değildi .. Eşinin ölümünden sonra Sickert iyice içine kapandı,
fakat özellikle 1922'de annesini de yitirince bu onun yoğun depresyon
dönemlerinin de başlangıcı oldu.
Yaşamı
1926'ya kadar düzene kavuşamadı. O yıl eski arkadaşı Thérèse Lessore ile
evlendi. Thérèse Lessore onun kalan yaşamı boyunca yanında oldu.
1924'de
Royal Academy üyeliğine kabul edildiyse de, arkadaşı Jacob Epstein (daha
sonra Sir Jacob Epstein)'ın eserlerine akademi başkanının saldırıları
karşısında istifa etti.
Artık
resimlerini sadece fotoğraflara bakarak yapıyordu.
1941'de
Londra'daki National Gallery'de kişisel bir sergi ile onurlandırıldı.
Sonraki yıl 22 Ocak 1942'de Bath'de öldü.
Karındeşen Jack (Jack The Ripper) ?
Resimlerinde
sokak kadınlarını da kullanması onun Patricia Cornwell gibileri tarafından
Whitechapel cinayetlerinin baş süphelilerinden birisi yaptı. Oysa aynı
yıllarda Degas, Renoir ve Toulouse-Lautrec gibi pek çok sanatçı eserlerinde
sokak kadınlarını kullanıyorlardı. Resimlerde sokak kadınlarının kullanılması
belki de, Victorian dönemin sonları ile Edwardian dönemin başlarında çıplak
model bulmakta çekilen güçlüklerin sonucuydu ..
Tabii
bir de Sickert'in sokak kadınlarının resimlerini hangi döneminde yaptığının
sorgulanması gerekebilecektir. Acaba bu resimler Karındeşen Jack cinayetlerinin
döneminde mi yapılmıştır ? Bu sorunun açık cevabı 'hayır' olacaktır. Çünkü
Sickert sokak kadınlarının resimlerini yapmaya 1902'de Neuville'de başladıysa
da, bu konudaki resimler onun 1903-1904 döneminin eserleridir. Bunun diğer
bir kanıtı Sickert'in Jacques-Emile Blanche'a yazdığı ve seri bir katilin
olamayacak denli incelikli mektuplarda da görülebilir.
Belki
bazı resimlerinin başlıkları Stephen Knight gibilerini onun Karındeşen
Jack olabileceği konusunda şüpheye düşürdüyse de, Sickert resimlerine
farklı başlıklar koymayı sever, hatta aynı resim için farklı sergilerde
farklı başlıklar oluştururdu .. Örneğin onu bu cinayetlere belki de en
çok bağlayan resim başlığı "The Camden Town Murder" başka bir
zaman kolaylıkla "What Shall We Do For the Rent?"e dönüşebiliyordu.
Zaten resimde çıplak bir kadının uzandığı yatağa oturmuş ve gözlerini
yere dikmiş bir adam vardır sadece. İlk başlığa göre düşünüldüğünde öldürdüğü
kadının başındaki katilin akla gelmesi doğaldır. Ancak ikinci başlığa
göre düşünüldüğünde resim tamamen farklılaşabilmekte, yatağın başında
oturan adam mali sorunlarına yenik düşmüş bir kocayı anlatabilmektedir.
Sonuç olarak Sickert resimlerine koyduğu başlıklar ile izleyicilerini
nasıl etkileyebileceğini çok iyi biliyor olmalıydı ..
Kraliyet ailesine uzanan komplonun ipuçları
Joseph
Gorman Sickert, Stephen Knight ve Jean Overton Fuller'a göre Sickert bilinçli,
ya da bilinçsiz olarak eserlerinin aralarına kraliyet komploları ile ilgili
ipuçları yerleştirmiştir ve en az beş resmi bu iddiaları kanıtlar yöndedir.
Bu ve benzeri düşüncelerin çoğunun kaynağı olsa olsa Sickert'in kuzeninin
ailesinden tezgahtar Annie Crook'un kraliyet ailesi üyelerinden birisi
ile (Prens Albent Victor) ilişkisi olabilir. Gerçi Sickert'ın kraliyet
ailesi ve masonik bağlantıları Steven Knight tarafından icad edilmişse
de, meselenin özü bu gibi gözükmektedir. Aslında Sickert hiç bir zaman
masonlardan söz etmemiştir. Bu konudaki bütün söylentiler yakıştırmadan
ibaret gibi gözükmektedir.
Sonuç
1)
Walter Richard Sickert resimleri nedeniyle Karındeşen Jack sanılmaktadır:
Bu iddia ilk kez 1970'de Donald McCormick tarafından ortaya atılmıştır.
İlginç olanı McCormick'in Sickert ile ilgili kraliyet/masonik komplo teorilerinden
hiç bahsetmemiş olmasıdır. Dolayısı ile kraliyet/masonik söylentilerin
kaynağı gibi gözüken Joseph Gorman Sickert, bu defa McCormick'in esin
kaynağı değil gibi gözükmektedir. Florence Pash'e göre Sickert cesetleri
görmüş olmalıdır. Tabii daha sonra da resimlerini yapmıştır. Patricia
Cornwell'e göre ise Sickert'in resimleri suçluluğunun kesin kanıtlarıdır.
Patricia
Cornwell ve kitabı
2)
Sickert cinayet ve esrarengiz olaylarla çok ilgili bir kişidir: Bu tez
doğru gibi gözükmektedir ve kendisini tanıyanlar tarafından da doğrulanmaktadır.
3)
Sickert cinayetleri ve esrarengiz olayları sanatının esin kaynakları olarak
kullanmıştır: "Camden Town Murder" başlığının resimlerinden
birisine bir süre için bile verilmiş olması bu iddiayı doğrulamaya yeterlidir.
Zaten Sickert Tichborne olayının faili Arthur Orton'un da resmini yapmıştır.
Oysa olay gerçekleştiğinde Sickert daha henüz küçük bir çocuktu ..
4)
Sickert'ın akıcı bir Fransızca'sı vardı: Bu nedenle çoğu kişi onu Fransız
sanmıştır. Zaten 1898-1905 yılları arasında da Fransa'da kalmıştır.
5)
Sickert, Karındeşen Jack kurbanlarının resimlerini 1905-1906 yılları arasında
yapmıştır: "La Hollandaise", "Mrs. Barrett", "Le
Journal", "Blackmail: Mrs Barrett" ve "Nuit d'Eté"
başlıklı resimleri Londra'dan Fransa'ya henüz geldiği dönemde yapılmıştır
ve Camden Town cinayetlerinden sonrasında yapıldıkları aşikardır. Ayrıca
1905-1908 yıllarında yaptığı resimlerin Whitechapel cinayetleri ile gerçek
bir ilgisinin bulunduğu açık gibi gözükmektedir.
6)
Joseph Vacher 4 Ağustos 1897'de tutuklanmıştır: Karındeşen Jack'in Fransız
versiyonu kabul edilen Joseph Vacher, Tournon, Fransa yakınlarında bir
kadına saldırmak suçu ile tutuklanmış ve üç aylık hapishane yaşamını takiben
de yedisi kadın ve dördü genç erkeklerden oluşan toplam 11 cinayetini
itiraf etmiştir. Mahkeme tarafından suçlu bulunan Vacher 31 Aralık 1898'de
giyotin ile idam edilmiştir. 1899'da "Vacher L'éventreur et les Crimes
Sadiques" adlı kitap Fransa'da yayınlanmıştır. Profesör Lacassagne
kitabının 255-265 sayfalarında Karındeşen Jack ve kurbanlarından da bahsetmektedir.
Bu Karındeşen Jack ile ilgili kısa bir bölüm olarak düşünülebilirse de,
onun iki kurbanının (Mary Kelly ve Catherine Eddowes) fotoğrafları ilk
kez yayınlanmıştır.
7)
Sickert'in resimlerinin konuları fotoğraflardan alınmadır (başka bir deyişle
Sickert resimlerinin konularını hiç bir zaman görmemiştir): Bu noktada
bilmecenin çözümüne yaklaşılmaktadır. Çünkü Karındeşen Jack ve Whitechapel
cinayetlerine ilgi duyan Sickert 1898'de Fransa'ya gitmiş ve 1899'da da
yayınlanan kitaptan edinmiş olmalıdır.
Whitechapel
Catherine
Eddowes ile ilgili fotoğrafların ilk kez 1972'de yayınlandığını savunan
Jean Overton Fuller iddiasında yanılıyor gibi gözükmektedir. Patricia
Cornwell'e göre ise Sickert'in konuyla ilgili resimlerini yapabilmesinin
tek yolu, onun gerçekten orada olmasıdır. Ama o belki de Lacassagne'ın
kitabından sadece bir tane almayı yeterli bulmuş olabilir ..! Corwell'e
göre resimler gerçek morg fotoğrafları ile karşılaştırıldıklarında dikkati
fazlasıyla çeken benzerliklere sahiptirler. Ama belki de bu benzerliğin
nedeni resimlerin o fotoğraflardan yapıldıklarından ibarettir ..
Corwell'e
göre Sickert'in Mary Kelly'nin yatak odasının resmini tahta yatağın ayrıntıları
kadar yapabilmesi şaşırtıcıdır. Ancak şaşırtıcı olmaması gereken belki
de Cornwell ile Sickert'in aynı fotoğrafa bakmış olmalarıdır.
Joseph
Gorman Sickert, Stephen Knight, Jean Overton Fuller ve Patricia Cornwell'in
ortak düşünceleri Sickert'in bazı resimlerde Whitechapel kurbanlarını
konu olarak seçmesidir. Eğer Sickert'in Karındeşen Jack olduğu bir an
için kabul edilebilse bile diğer kurbanlar; Polly Nichols, Annie Chapman
ve Elizabeth Stride'ın resimleri nerededir ? Maalesef Sickert tarafından
Patricia Cornwell'i haklı çıkarabilecek bu üç kurban ile ilgili hiç bir
resim yapılmamıştır.
Sickert
kurbanlardan sadece Mary Kelly ve Catherine Eddowes'un resimlerini yapmıştır.
Sadece bu iki kurbanın Lacassagne'ın kitabında fotoğrafı yer almaktadır.
8)
DNA çözümü (!): Her ne kadar DNA çözümleri bu yazının kapsamı dışında
gibi gözükse de, yazının içeriği Patricia Cornwell'in bu konudaki iddiasını
da not etmeyi gerektirmektedir. Corwell'e göre Karındeşen Jack tarafından
22 kasım 1888'de Manchester'dan gönderildiği iddia edilen bir mektup ile
Walter ve Ellen Sickert'in evlenmelerinden üç yıl önceki mektuplaşmalarındaki
kağıtlar büyük benzerlikler göstermektedir.
Sickert
1942 yılında ölmüş ve cesedi de yakılmıştır. Dolayısı ile onunla ilgili
elde edilebilecek DNA örnekleri onun olabilecek bazı zarf ve pulların
onun tarafından yalanmış olabileceği tezine dayanmaktadır. Sickert'in
yaladığı sanılan bazı zarf ve pullardan alınabilecek DNA örneklerin, Karındeşen
Jack'in yolladığı düşünülen bazı mektuplardan elde edilebilecek DNA örnekleri
ile karşılaştırılmaya çalışılmasında varsayımların sayısı çok gibi gözükmektedir.
Varsayımların
sayısının çokluğuna karşın Cornwell 55 örneğin karşılaştırıldığını söylemektedir.
Bu örneklerden ikisi mevcut bilgiler ile uyumlu gözükmektedir. Birincisi
Sickert'ın eski arkadaşlarından James Whistler'a aittir. İkincisi ise
Karındeşen Jack tarafından Londra hastanesi müzesinin küratörü Dr. Thomas
Openshaw'a gönderilen mektubun üzerinde bırakılan DNA örneğine ..
Kurbanlar
ve öldürüldükleri tarihler
1.
Mary Ann Nicholls (43) , 31 Ağustos 1888
2. Annie Chapman (47), 8 Eylül 1888
3. Elizabeth Stride (45), 30 Eylül 1888
4. Catharine Eddowes (46), 30 Eylül 1888
5. Mary Jeanette Kelly (25), 9 Kasım 1888
|