renkler : yaman kayıhan : 14022002  
 

 






















Spektral renkler 1876'da Isaak Newton ile sistematik anlamda düzenlenmiştir. Daha sonra algılamada üç rengin yeterli olacağını Young belirlemiş ve Maxwell bu üç rengi görünür ışık spektrumunun başı, ortası ve sonuna denk gelecek şekilde "Kırmızı", "Yeşil" ve "Mavi" olarak saptamıştır. Ancak üç reseptörü 1957'de Rushton "Erythrolabe" (Kırmızıya duyarlı) "Chromolabe" (Yeşile duyarlı) ve "Cyanolabe" (Maviye duyarlı) olarak belirlemiştir. Bu üç reseptör birlikte uyarıldığı zaman beyaz, hiç biri uyarılmadığı zaman ise siyah algılanır. İki reseptörün birlikte uyarılması ile de ikincil renkler algılanır.

%50 Kırmızı + %50 Yeşil = Sarı
%50 Yeşil + %50 Mavi = Turkuaz
%50 Kırmızı + %50 Mavi = Magenta (Mor)
%33 Mavi + %33 Kırmızı + %33 Yeşil = Beyaz

Bu üç reseptörden filogenetik olarak belli bir dalga boyuna ilk özgünleşen mavidir. Kırmızı ve yeşil maviden daha sonra ayrıldığı için bu renklerle ilgili renk körlüğüne daha sık rastlanır. Algılanan bilgiler beyinde oksipital loba taşınır. Burada V1 adındaki alanda renk ve renkli formlara duyarlı hücreler blob denen kümeler oluşturur. Siyah/Beyaz formlara duyarlı hücreler ise interblob alanlarda toplanmaktadır. Renk bilgileri daha sonra yine oksipital lobda olan V4 alanına taşınır. V4 renkli algıya ayrılmış özel alandır. V4'de oluşan problemler akromatopsi (renkli algının bozulması) ile birlikte seyreder ve hasta dünyayı sadece grinin tonlarında algılar. Renk belleği ise genelde sözel ve duygusal renk bellekleri olarak yapay bir şekilde sınıflanır.

Newton kendi geliştirdiği renk halkasının uçlarını birleştirerek spektrumda eksik olan Magenta rengini de oluşturmuş ve bu halkayı 12'ye bölerek renklerin sistemli bir şekilde değerlendirilmesinde belki de ilk adımı atmıştır. Bauhaus sanat okulunda renk eğitimi veren Iten, öğretisini bu temele dayandırmıştır.

Boyaların karıştırılması sonucunda ortaya çıkan renkleri açıklayan "Çıkartma (Substraksiyon) teorisine" göre Turkuaz, Magenta ve Sarı renkleri ile tüm renklerin aslına yakın reprodüksiyonu mümkün olmuştur. Bu üç renk günümüzün matbaası ve renkli filmlerin temelini oluşturur. Çıkartma teorisine göre ortak olan renk yansıtılır, kalan renkler emilir ve görülmez. Örneğin Mavi ve Yeşil reseptörleri uyaran Turkuaz ile Yeşil ve Mavi reseptörleri uyaran Sarı boyaların karıştırılması sonucu her iki boyada ortak renk olan yeşil görünür, geri kalan renkler diğer boya tarafından emilir. Mavi sarı tarafından kırmızı ise turkuaz tarafından emilerek yok olur.

%50 Turkuaz + %50 Magenta = Mavi
%50 Turkuaz + %50 Sarı = Yeşil
%50 Sarı + %50 Magenta = Kırmızı
%33 Turkuaz + %33 Magenta + %33 Sarı = Siyah

Gördüğümüz çoğu renk "absorpsiyon" yolu ile oluşmuştur. Obje, ışıkta bazı dalga boylarını absorbe ettikten sonra sadece göründüğü renge ait dalga boyunu yansıtır. Transparan maddeler yansıttığı renkte değil, içinden geçirdiği dalga boyları renklerinde görünür. Bazı floresan boyalar aldıkları ışığı depolayarak dalga boyunu değiştirip farklı bir renkte ve dalga boyunda yansıtırlar. Bazan da ışığın kendisi renklidir. Işığın kaynağı Kırmızı alev gibi sıcak veya neon/ateş böceği kimyasal ışığı gibi soğuk olabilir. Sabun köpüğünde ve su yüzeyindeki ince filmlerde birbirine çok yakın iki yansıtıcı yüzey vardır. Oluşan renkler, iki ayrı yüzeyden yansıyan ışık dalgaları arasında oluşan girişim sonucu oluşur. Bazı kelebek ve böceklerdeki doygun mavi ve yeşiller, CD'lerdeki renkler difraksiyon (saçılma) yoluyla oluşur. Yeşil renk bu yolla oluşur. Gök yüzünün mavisi ise, toz ve su parçacıkları tarafından saçılan kısa dalga boylarının sonucudur.

Görme eylemi nefes almak gibi kendiliğinden gelişen bir eylem değildir. Çeşitli insanlar renk uyumunu dile getirirlerken birbirlerinden farklı anlatımlar amaçlamaktadırlar. Görünen objeler renk, form, doku, gölge, hareket ve anlam açısından değerlendirilirler. Renk algılamasında karşılaştırma için kullanılan genel olarak yedi kriter vardır:

1. Renk kontrastı, yedi kontrast arasında en basit olanıdır ve renk dairesindeki renklerin en saf şekillerini kullanarak oluşturulabilir. İki renk ile bir kontrast yaratırken karşı karşıya gelen iki renk kullanılabilir. Mor/Sarı en basit algılananlardan biridir. Triadlar ise renk halkasından eşkenar bir üçgen oluşturacak şekilde seçilebilir. Resimlerde çok kullanılan sarı/kırmızı/mavi bu biçimde oluşturulmuş güçlü bir triaddır. İkiz kenar üçgenlerin etkileri daha çok diadlara yakındır. Ayrıca kare kullanarak üç farklı tetrad yaratmak da olasıdır.

2. Açıklık/koyuluk kontrastı, gece/gündüz gibi sürekli tekrarlanan vazgeçilmez kavramlardandır. Aydınlık/karanlık, açık ve koyu kutuplarını açıklayan en belirgin renkler Siyah ve Beyaz'dır. Beyaz gözdeki koni ve basillerin şiddetli uyarılma, siyah ise dinlenme halidir. Grinin tonları ve diğer tüm renkler, siyah ve beyaz arasında yer alır. Açıklık/koyuluk kontrastı grinin tonlarında kullanılabileceği gibi renklide de açık ve koyu renkler anlamında kullanılabilir.

3. Sıcak/Soğuk kontrastı yedi kontrast arasında en dikkat çekicilerindendir. Alev ve sıcağı düşündüren renkler arasında sarı, turuncu ve kırmızı sayılabilir. Yapılan bir deneyde Mavi bir odada oturanlar, kırmızı bir odada oturanlara göre daha çabuk üşümeye başlamışlar. Sıcak/soğuk kontrastını bazı kelimelerin uyandırdığı duygularda da görebiliriz. Gölge/Aydınlık, Şeffaf/Mat, Semavi/Dünyevi, Uzak/Yakın, Buzul/Çöl, Islak/Kuru .. Sıcak/soğuk kontrastı kullanılarak yapılan resimlerde daha güçlü duygular hedeflenmektedir.


4. Doygunluk kontrastı: Renk dairesinin kenarında kalan renklerin hepsi doygun renklerdir. Dairenin ortasına yaklaştıkça doygunlukları azalır ve grileşirler. Renkler saf halleriyle dikkat çekici özellik taşırlar. Doygun renkler doğada genelde zehirli ve tehlikeli olmanın işareti gibi algılanırlar. Saf renklere beyaz karıştırıldıkça daha barışçıl ve dinlendirici bir duygu biçiminde algılanırlar. Siyahın karışması ile renkler hastalıklı ve melankolik bir özellik kazanır. Renklerin saf olarak kullanılması "ben önemliyim" veya "ben buradayım" anlamını da taşır.

5. Komşuluk kontrastı: Büyük, kırmızı bir zemin üzerinde küçük, siyah bir kare nasıl görünür? Kırmızıya komşu olan renkler koyu turkuaz rengine doğru bir değişiklik gösterir. Göz başka renklere komşu olan renkleri komplementer renklere yaklaştırarak görür. Kırmızı kravatlar üzerinde siyah iplik kullanan üretici ipliğin siyah olduğu konusunda ısrar edince büyük zarara uğramıştır. Siyah iplik yerine kahverengi iplik kullansaydı belki de zararının önüne geçilebilirdi.



Beyaz etrafındaki renklerin parlaklığını azaltır ve sönük görünmelerine neden olur. Siyah ise çevresindeki renklerin daha parlak ve canlı görünmesini sağlar.

6. Komplementer (tamamlayıcı) kontrast: Boyalar birbirine karıştırıldığında, Siyah/Gri oluşturan renkler tamamlayıcıdır. Bunlar Turkuaz+Kırmızı, Sarı+Mavi ve Magenta+Yeşildir. Hering'e göre, insan gözü gri rengi arar ve grinin anlamı göz dibindeki algılama hücreleri olan koni ve basillerin uyarılma durumunun dengelenmiş olmasıdır. Bu durumda birleşmesinden gri oluşan renkler, "harmonik" sayılırlar. Toplamı gri olmayan renkler ise ilgi çekici veya uyumsuz gibi algılanırlar.

7. Alan genişliği kontrastı: Her rengin etkisi doğal olarak kapladığı alan kadardır. Ancak birden fazla renk söz konusu olduğunda hangisinden ne oranda kullanılacağı belirlenmelidir. Renkleri dengeye dayalı kullanmak amacıyla Goethe, renklere dikkat çekme özelliklerine göre ağırlık değeri vererek bazı rakamlar vermiştir. Sarı 9, Turuncu 8, Kırmızı 6, Mor 3, Mavi 4, Yeşil 6. Tüm renkleri kapsamamasına karşın Goethe'nin değerlerini benimsemiş bazı ressamlar bu rakamlar ile uyumlu alan ölçümlerini tekrar hesaplamışlardır. Sarı 3, Turuncu 4, Kırmızı 6, Mor 9, Mavi 8, Yeşil 6. Bu alan genişliği değerlerini kullanırsak denge için mor/sarı oranı 9/3 = 3/1 olmalıdır.

Renk küresi:

Ekvator düzleminde Newton halkası: Kuzey kutbunda parlak bir beyaz ve Güney kutbunda parlak bir Siyah bulunan bir küre düşünün ve Kuzey ve Güney kutbunu bir birine bağlayan çizgi üzerinde tüm gri tonları bulunsun. Kürenin içini ise orta eksene doğru doygunluğu azalan renkler doldursun. Ekvatorda saf renkler, Kuzey'e doğru açık renkler, Güney'e doğru da koyu tonları içersin. Meridyenlerin üzerini renklerin açık ve koyu tonları kaplayacaktır.

Renk küpü:

Renk küpleri RGB (Red-Green-Blue/Kırmızı-Yeşil-Mavi) teorisine göre yapılmışlardır. Başka bir ifade ile küp ile görünebilen tüm renkleri ifade etmek mümkündür. Küpler RGB teorisinin görselleşmiş halinden başka bir şey değildir.XYZ eksenlerinde RGB değerleri belirli bir ölçek ile ifade edilince, en düşük değerden en yüksek değere kadar tüm renk tonlarını içeren küp şeklinde bir yapı ortaya çıkar. Bu küp üzerinde 0-0-0 noktasındaki renk siyah, 255-255-255 noktasındaki renk beyazdır. Diğer köşeler 3 birincil renk olan kırmızı, yeşil, mavi ve üç ikincil renk olan sarı, turkuaz ve magenta'ya aittir. Küpün yüzeyine yakın bölüm genellikle doygun renkleri, siyah ve beyaz köşe arasında çizilerek küpün içinden geçen hayali diyagonal'a yakın eksen ise doymamış renkleri içerir. Küpün tam ortası da gridir.


W. Oswald'a göre, hangi renklerin hoşa gidip hangilerinin etkisiz veya rahatsız edici olduğunu deneyimle öğrenilir. Ancak önemli olan bu etkinin nasıl belirlendiğidir. Doğa dinamizmini en belirgin olarak mevsimlerin ve buna bağlı olarak da renklerin değişmesi ile gösterir: Sarı sıcak renklere uzanan boyutta beyaza en yakın olanıdır ve sarı-yeşil sarının etkisini arttırır. Pembe, pastel maviler, sarı-mor çiçekler .. Doğanın da uzantısı olarak renklerin duygularımızın sembolleridirler.

Kırmızının modülasyonu cennet ve cehennem arasındaki tüm tonları yansıtabilir. Kırmızı siyah üzerinde şiddet ve ateşi simgelerken, beyaz üzerinde pembe belki de manevi bir aşkın göstergesi gibidir. Turuncuya doğru kayan bir kırmızı romantik bir serüvenin başlangıcı olabilir. Beyaz üzerinde kırmızı kan ve ölümü akla getirir. Yüzdeki kırmızılık utanma, kızgınlık ve ateşin belirtileridir.

Altın sarısı, maddenin en yüksek değerini ifade eder. Sarı bolluk, kutsallık, güneş ve zenginliğin simgesidir, parlaktır ama şeffaf değildir. Bazan karanlığın içinden çıkan ışık anlamında, aydınlığın simgesi olmuştur. Bu anlamda sarı, bilgi anlamına da gelir. Ancak sarıya gri ve siyah karıştırılırsa, yalan, ihanet, ve akılsızlık olarak algılanır. Bazan da sarı dengeyi, hareketi ve hafifliği anlatır.

Yeşil umudun ve doğanın rengidir. Doğurganlık ve huzur yeşilin anımsattığı diğer değerlerdir. Yeşil-sarı ilkbaharın gençlik gücünü doruğunda gösterir. Maviye kayan bir yeşilde manevi yaşam ötesi yüklemeleri artmaktadır. Yeşil, rengine ve açıklık koyuluk derecesine göre çok çeşitli anlamlar ifade edebilir. Ayrıca kültürel/dinsel faktörler özellikle yeşilin algılanmasında önemli rol oynar.

Güneşli ve mavi bir gökyüzü sağlık ve canlılık hislerini uyandırır. Siyah üzerinde mavi, gece parlayan bir neon gibi canlıdır. Gece ve gündüz gökyüzü hep mavi ile özdeşleştirilir. Sualtında görünen denizin derin mavisi ile yükseklerde gördüğümüz maviler heyecanlandırıcı etkilere sahiptirler. Semavi ve göksel anlamlar için mavinin üstünlüğü tartışılmaz. Aynı mavi ile duvarlarımızı boyarsak anlamı ve yaratacağı hisler farklı olacaktır. Akşam mavisi hüznün rengidir. İnsan yüzünün mavi renk altında görünmesi ise hastalık ve ölüm düşüncelerini akla getirir.

Renk körlüğü testleri

Test Renkleri
Renk Körlerinin
Gördüğü
Renk Körü
Olmayanların Gördüğü
12 12
3 8
70 29
2 5
5 3
17 15
21 74
- 6
- 45
- 5
- 7
- 16
- 73
5 -
45 -
6 veya 2 26
2 veya 4 42
  • www.colormatters.com
  • www.presscolor.com
  • www.fadu.uba.ar/sicyt/color
  • www.wetcanvas.com
  • www.sanford-artedventures.com
  • www.uncc.edu/lagaro/cwg/color
  • http://www.geocities.com/SoHo/Studios/9594/renk.htm
  • http://www.cihannet.com/cnet/yasam/saglik/renktest